okunma
Diz protezinin (kireçlenme yani ortroz), eklemlerin kemiklerin uç uca gelmesiyle oluşan hareketli vücut kısımları olduğunu belirten Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Kubilay Ersin Türkmen, “Kemiklerin uç uca geldikleri bölümlerde kemik yüzeyler kıkırdak denilen bir tabaka ile kaplıdır. Kıkırdak tabakası sayesinde eklemler hareket ederken kemik yapıları birbirine sürtünmez, bu nedenle hem ağrı olmaz hem de vücut kaygan yüzeyler sayesinde oldukça az enerji harcayarak rahatlıkla hareket eder. Diz eklemleri vücutta en fazla hareket eden eklemdir, aynı zamanda vücudun ağırlık taşıyan merkezidir. Diz eklemini femur ve tibia denilen eklemler oluşturur. Kemikler uç uca geldikleri bölgelerde kıkırdak ile kaplanır. Fakat kilonun, uygunsuz çalışma koşullarının, yaşın, geçirilmiş travmaların etkisiyle veya sahip olunan genetik hastalıkların etkisiyle kıkırdak yapısı bozulmaya başlar. Bu kıkırdak yapı bozulması, belli bir zaman geçtikten sonra kemik yüzeylerin birbirine sürtünmesi ile başlar ve ağrılar ortaya çıkar. Eğer önlem alınmaz ve tedavi edilmezse ağrı ilerler ve yaşamsal fonksiyonları yerine getirmede zorluklar yaşanmaya başlar” dedi.
Kireçlenmenin tanısının fizik muayene ve fizik muayeneyi takiben eklemin birkaç yönden çekilen grafisi ile konulduğunu anlatan Dr. Türkmen, “Eğer gerek görülürse kaslar, tendonlar, ligamentler için emar(MR) işlemi yapılır. Kireçlenmenin tedavisi birkaç aşamada yapılır. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis kireçlenme hastalığında da önemlidir. Erken aşamalarda kilo verme, fizik tedavi, kök hücre tedavilerinden faydalanılır. Fakat hastalık geç aşamada fark edilirse yani ağrının inanılmaz boyutlarda olduğunda, gece ağrıları olduğunda veya hareket kısıtlığı ileri derecede olduğunda, protez cerrahisi denilen cerrahi tedaviden faydalanılır. Protez cerrahisi eklemi oluşturan yüzeylerin bir metal aracıyla kaplı kemiklerin birbirine sürtünmesini azaltıldığı ya da yok edildiği bir cerrahi işlemdir. Bu cerrahi girişim günümüzde sıklıkla uygulanmaktadır. Protez cerrahisinde hastalar spinal veya epidural anestezi ile yapılır. Bu anestezi sayesinde hastalar uyutulmaz cerrahi işlem sırasında uyanık kalırlar. Protez cerrahi işlemi yaklaşık 1 saat sürmektedir. Protez cerrahi işlemle hasar göre kıkırdak yapı temizlenip alınır, uygun ölçülerde firmalardan temin edilen protezler ile eklem kaplanır. Protez cerrahi sonrası genellikle 24 saat sonra hastaların yürütülmesine izin verilir. Hastalar 2 veya 3 gün içerisinde taburcu edilir. Hastaneden taburcu edildikten sonra, yaklaşık 2 veya 3 hafta arasında iyileşme sürecine göre dikişler alınır, fizik tedavi ve diz hareketleri verilerek hastalar normal sosyal hayatına kavuşturulur” diye konuştu.
Sağlıklı hastalarda daha çok genç grupta aynı seansta her iki dize de protez cerrahisinin uygulanabildiğini kaydeden Türkmen, “Fakat her ameliyat öncesi olduğu gibi protez cerrahisi öncesi de hastalar check-uptan geçirilir. Dâhiliye uzmanı, kardiyoloji uzmanı ve anestezi uzmanı tarafından hastalar görülmektedir. Eğer uzman doktorlar her iki dizde aynı seansta yapılabilir onayı verilirse her iki dizde aynı seansta ameliyat yapılabilir. Uzmanlar ile yapılan fikir paylaşımı neticesinde, dizleri tek tek ameliyat edilmesi gerekiyor düşüncesi olursa, önce bir dizi, yaklaşık bir veya bir buçuk ay sonra da diğer dizin ameliyatı yapılabilmektedir. Her iki dizi de aynı seansta ameliyat yapabilmek için hastanın genel sağlık durumunun iyi olduğu ölçüde ameliyat gerçekleşebilmektedir.Ameliyat sonrasında hastalara kısıtlama önerilmemektedir. Eğer sağlıklı ve başarılı bir ameliyat geçirmiş ise hastada ameliyattan sonra diz hareketlerini, fizik tedavileri yapıp diz kaslarını ve eklemini kuvvetlendirdi ise herhangi bir kısıtlama önermiyoruz. Hasta ameliyat öncesi hangi hareketleri yapabiliyorsa, ameliyat sonrasında aynı hareketleri yapabilmektedir” şeklinde konuştu.
Comments
0 comment