okunma
UNESCO Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu ilçesindeki han, hamam, konak ve cami gibi Osmanlı eserlerinin 1/10 ölçeğinde çikolatadan yapılan tarihi yapılar 2 yıldır Çikolata Müzesi’nde sergileniyor. 25 yıl gibi bir süre Belçika’da yaşadıktan sonra memleketi Safranbolu’ya dönen Mesut Kırımlı tarafından inşa edilen müze için 5.5 ton çikolata harcandı. Açıldığı günden beri ziyaretçilerin vazgeçilmezi olan müze ile turistik ve tarihi yerler ön plana çıkartılırken, ülkede çikolata kültürünün yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Bu yıl içerisinde Bodrum ve Bursa’da da açılan şubeler ile müze turizm açısından da şehre değer katıyor.
Çikolata Müzesi ile ilgili bilgiler veren Muharrem Kaba, müze için yaklaşık 5.5 ton çikolata kullanıldığını belirterek, “Burada görmüş olduğunuz eserler kiremitten zemine kadar çikolata ile yapılmıştır. Bu ebatlarda dünyada ilk defa yapılan eserlerdir” dedi.
“Amaç, kakao yağının faydalarını anlatmak”
Açılan müzede Safranbolu’nun öne çıkan tarihi eserlerinin bulunduğunu ve bunların çikolatadan yapıldığını ifade eden Kaba, “Yine Bodrum’da 2021 yılı Şubat ayında müze açtık. Burada da Muğla’nın 13 tane ilçesini işledik. Haziran ayında da Bursa’da açtığımız müzede, şehrin öne çıkan tarihi eserlerini yaptık. Müzelerdeki asıl amaç, bölgenin turistik ve tarihi yerlerini ön plana çıkarmak. Daha önemlisi çikolatanın ham maddesi olan kakao yağının faydalarını anlatmak” diye konuştu.
“Vücudu destekleyen tek gıda”
Türkiye’de çikolata kültürünün olmadığını dile getiren Kaba, şunları söyledi: “Bu vesileyle çikolata kültürü oluşturmak istedik. Çünkü çikolatanın ham maddesi olan kakao yağı çok özel bir gıda. Doğada 37 derecede eriyen tek gıda aslında. Bizimde vücudumuz 37 dereceye sahip bir vücut. Yani gerçek çikolatayı tükettiğiniz zaman vücudunuza girer girmez eriyerek vücudu destekleyen tek gıda. Avrupa’da bu gıdadan ‘Tanrının lütfu’ diye bahsediyorlar. Hatta yapılan bir araştırmaya göre beyaz çikolata çocuklarda fiziksel gelişmeyi ve matematik zekayı etkiliyor. O maksatla müzemizi kurduk. Gelen misafirlerimize de bunu anlatıyoruz. Normal hayatta da çikolata tükettiklerinde dikkat edecekleri şeyleri anlatıyoruz ki sağlıklı bir vücuda sahip olsun.”
Çikolatadan yapılan eserleri gören ziyaretçilerin “Biz burayı görmemiştik”, “Buraya nasıl gidebiliriz” gibi tepkiler verdiklerini aktaran Kaba, müzelerin kurulduğu yerlere turizm açısında katma değer sağladığını belirtti.
Comments
0 comment