Geçmiş 5 Yılın En Çok Sevilen 15 Bilim Kurgu Filmi

1. Yıldızlararası (Interstellar, 2014)

Yetenekli yönetmen ve senarist (Hatırlarsınız: Memento, 2000) Christopher Nolan'ın Oscar'a layık görülen filmi için söylenecek fazla bir şey yok aslında. Dünyadaki tüm kaynakların tükenmek üzere ve insanlığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu distopik bir gelecekte, çareler arayan bir grup bilim adamının yeni keşfedilen bir solucan deliği ile boyut değiştirerek tüm dünyaya umut olmalarını konu alır. Duygusal öğelere de sıklıkla yer veren film 3 saat boyunca farklı duygulara gark ediyor bizi. Filmin sonunda karışan kafalarımız, evin yolunu bulmakta zorlanıyor.

2. Marslı (The Martian, 2015)

Interstellar (2014) kadrosundan iki kişinin 'gelin ağa, size göre bir bilimkurgu var' diye bir sefer daha oyuncu kadrosuna dahil edildiği filmde, Matt Damon ve Jessica Chastain oynuyor. Marstaki bir görev sırasında çıkan fırtına sonrası, ölmüş olacağı düşüncesiyle geride bırakılan takım arkadaşlarının yaşadığını öğrenen ekibin, onu evine getirmek için yeniden harekete geçmesini konu alıyor. Mars'ta nasıl hayatta kalınır, bunun için neleri bilmek gerek gibi sorulara yanıt bulabilirsiniz. Anlarsanız bize de anlatın.

3. Prometheus, 2012

1979'da Yaratık (Alien) filmi ile karşımıza çıkan yönetmen Ridley Scott 33 sene sonra tüm hikayenin başlangıcı olarak kabul edilen Prometheus ile yeniden karşımıza çıkıyor. Karanlık çekim tarzı ile karışan aklımıza bir de korku ekliyor yeniden. Önümüzdeki sene devam filmi Alien Covenant ile Michael Fassbender ve Noomi Rapace'ı yeniden izleyeceğimiz filmde çok daha fazla korku ve bilimkurgu bizleri bekliyormuş. Ne yapsak acaba, beyinlerimize format attırıp taze taze mi izlesek?

4. Zamanın Ötesinde (Predestination, 2014)

Ethan Hawke'ın bir ajanı oynadığı bu bilimkurgu iddia ederiz son zamanlardaki en karmaşık senaryoya sahip. Ülkemizde sinemalarda gösterilmeyen ancak bizce hakkının yendiğini düşündüğümüz filmde zaman yolculuğu yapan bir adamın bir bombacıyı durdurmaya çalışması konu edilir. Peki durduracak olan kimdir, durdurulacak olan kimdir? Filmi izlemeden önce detaylı şekilde konusunu okumanızı tavsiye ederiz. Sonra akıl sağlığınızdan biz sorumlu olmayalım.

5. Lucy,2014

Bir Luc Besson filmi olan Lucy, hiç hesapta yokken son derece acımasız bir işin ortasında bir denek gibi kalan genç bir kadını konu alır. İçine yerleştirilen kimyasal maddeden habersiz başına binbir türlü kötü iş gelen hatun, öyle bir 'şey'e dönüşür ki yine aklımız almaz. Normal değişkenlerle dolu hayatımıza bir-iki gömlek fazla gelecek bu olaylar silsilesi, Lucy (Scarlett Johansson) hariç biz zavallı ölümlülerin mantığına göre aşırı bir yük. Çünkü biz beynimizin küçük bir yüzdesini kullanabiliyoruz. Acıyın bize!

6. Oblivion, 2013

Joseph Kosinski'nin kıyamet sonrası bilimkurgu türündeki romanından beyazperdeye uyarlanmış Oblivion, aynı zamanda romanın yazarı tarafından yönetilmiştir. Dünya, artık terk edilmiş bir gezegendir ve Jack (Cruise) bu gezegene eskiye dair araştırmalar yapmak için gönderilmiş bir askerdir. Ancak günün birinde işler, dünyaya gelen başka bir gemideki kadını kurtarmasıyla değişir ve Jack doğru olarak bildiği her şeyi sorgulamaya başlar. İyi de burada bizim suçumuz ne? Karmaşık bilimin ve çapraşık kurgunun zalim tokadını yine biz izleyenler yiyoruz.

7. Dünya Savaşı Z (World War Z, 2013)

Son model teknoloji ile çekilmiş ve zombilerde bol kepçe davranılmış filmde bir tanecik Brad Pitt, milyonlarca beyin yiyiciye karşı insan üstü bir mücadele veriyor. Yine bol bol anlamadığımız dilden 'bilim'ce konuşan filmeden sağ çıkıyoruz ama hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Beynimizi zombilere kaptırmadık ama son dönemde sayıları hızla artan bilimkurgu filmleri ile kaybetme noktasına geldik sayılır. 

8. Star Trek Bilinmeze Doğru (Star Trek Into Darkness, 2013)

Atılgan ve mürettebatı Kaptan Kirk (Chris Pane) eşliğinde onlarca yıllık mücadelesine devam ediyor. Kirk'ün kişisel kavgası haline dönüşen filmde yine anlamadığımız dilden bir sürü kavram algımızın sınırlarını zorluyor. 2000'li yılların en çok tutan yapımlarına imza atan JJ Abrams, artık resmen bir bilimkurgu uzmanı oldu sanıyoruz. Ama biz olamadık, onu ne yapacağız?

9. Evrim (Transcendence, 2014)

Doktor Will Caster (Johnny Depp) büyük buluşlar yapan bir bilim adamıdır ancak meyve veren ağaç taşlanır hesabı bir cinayete kurban gider. Eşinin ölümünü bu şekilde kabullenmeyi reddeden eşi, Will'in beynini gelişmiş bir süper bilgisayara entegre eder. Hadi bakalım bu da nasıl mümkün dediğinizi duyar gibiyiz. Pekiyi bugünkü teknoloji ile beyin nakli mümkün mü diye sorarsanız, hayır cevabını net bir şekilde verebiliriz.

10. Zamana Karşı (In Time, 2011)

Justin Timberlake ve Amanda Seyfried'in başrolü paylaştığı film insanın nefes sayısına bağlı hayatı üzerine konumlanıyor. Gelecekte insanlar 25 yaşından sonra yaşlanmıyor; şöyle ki yine yaşlanıyorlar ancak pörsüyerek değil. Herkesin bir zamanı var ve geri sayıyor, zaman biterse ölürsünüz. Zenginler her zamanki gibi fakirden alarak ölümsüzlüğün peşine düşüyorlar. Gerçek hayatta satın alamayacağımız tek şey zamandır ama bu filmde zaman gerçekten para, güç ve itibar demek. Böyle bir şey kimin aklına gelmiş, ileride mümkün olur mu, anneannemin mübarek elini öperken 25 mi görünecek gibi sorularla canımızdan can alan bir film daha.

11. Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor (Star Wars: Force Awakens, 2015)

Yine JJ Abrams'tan, 6 efsanevi bölüm sonunda yedincisi ile Walt Disney Stüdyoları çatısı altına giren Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor! Gişede hayli büyük bir başarı getiren yeni film eski ve yeni karakterleri seneler sonra bir araya getirdi ve bizleri yine bilimkurguya doyurdu. 

12. Victor Frankenstein, 2015

James McAvoy ve Harry Potter serilerinden hatırladığımız İngiliz oyuncu Daniel Radcliffe'in başrolü paylaştıkları Mary Shelley'in romanından sayısız seferdir karşımıza çıkan uyarlama. Elbette bu sefer son model teknolojinin desteklediği görsel efektlerle hem daha inandırıcı hem de daha karmaşık hem de daha fantastik bir kurguya sahip. 

13. Wolverine, 2013

Marvel evrenindeki mutantlardan en favori olanı herhalde Hugh Jackman'ın canlandırdığı Logan namı diğer Wolverine'dir. Vaktiyle üzerinde yapılan deneylerle vücuduna adamantium zerk edilerek çabuk iyileşme özelliği sağlanan bu ölümsüz, tek başına sırtladığı ilk filminde yine maceranın, kurgunun ve bilimin kucağına düşürüyor bizleri. İkinci Dünya Savaşı'ndan kalan bir mevzu ile alakalı Japonya'ya giden iyi niyetli kahramanımız hiç beklemediği bir durum ile karşılaşır.

14. Yarının Sınırında (Edge of Tomorrow, 2014)

Çizgi filmlerdeki mantığın filme yansıtıldığı Yarının Sınırında, öl öl diril yaklaşımıyla karşımıza çıkıyor. Daha önce eli silah tutmamış, çatışma nedir bilmeyen Binbaşı Cage (Cruise) kendini bir anda er meydanında bulur ve birkaç dakika içinde öldürülür. Ne olduğunu anlamadan kısa süre sonra yeniden aynı cehbenneme düşen binbaşı, zaman içinde savaşmayı da öğrenir. Bu hangi bilimle, teknolojiyle oluyor diye araştırdık, bulamadık. Henüz ölüyü diriltemiyoruz.

15. Self/less, 2015

Şu hayatta hep zenginler mi kazanır canım? Öleceğini bilen hayatının sonbaharına gelmiş milyarder bir adamın ömrüne birkaç yıl daha eklemek için genç bir adamın bugününü ve yarınını çalışını konu alıyor. Ölümsüzlüğün sırlarının verildiği filmde her şeyin çok da yolunda gitmediğini görüyoruz. Ölmeyeyim derken maymun olmayın.