okunma
Sualtı akıntısı, denizde karşılaşabileceğiniz en tehlikeli doğal olaylardan biri. Bu akıntılar sıradan yüzücüleri de profesyonel yüzücüleri de öldürebiliyor. Bu ölümler genellikle, insanların bu durumla karşılaştıkları zaman ne yapmaları gerektiğini bilmemelerinden kaynaklanıyor.
Akıntıya direnç göstermeyi deneyebilirsiniz ama bir işe yaramaz. Ve işe yaramadığını gördüğünüz zaman paniklemeye başlarsınız –bu da size yardımcı olmaz. Sualtı akıntıları özellikle hafif eğimli ve deniz seviyesinin altında olan kumla kaplı sahil şeritlerinde, resifler veya adacıkların bulunduğu sığ sularda tehlikelidir (Örneğin Meksika Körfezi veya Azov Denizi). Bu gibi durumlarda, bu doğal bariyerler yüzünden düşük eğimli yerlerde su kütlesi açık denize geri dönemez. Su akıntısının denizle buluştuğu noktada oluşan basınç belirgin bir biçimde büyür. Hızlı akıntılar, saniyede yaklaşık 2.5–3 metre olarak ve tam ortasında bir nehir oluşturarak denize doğru dönen suyla oluşur.
Yukarıdaki şekil, deniz doğrultusunda kıyıya dik bir açıyla hareket eden suyun ters akışını gösteriyor.
Bu su koridorları sahil boyunca herhangi bir noktada görülebilir. Dalgalar birbiri ardına yavaşça ilerler, daha çok su taşırlar ve değişken hızlarda denize geri dönerler. Dolayısıyla ters bir akış oluştururlar – yukarıdaki fotoğrafta, anlattığımız olayın benzerini görebilirsiniz.
Yukarıdaki fotoğrafta açık bir şekilde ters akışı ve bu akışa kapılmış şanssız insanları görebilirsiniz.
Sualtı akıntıları genellikle dardır – sadece 2-3 metre ve saatte yaklaşık 4-5 km hızla hareket ederler. Bu akıntılar tehlikeli olmayanlarından. Ancak bu akıntılar 50 metre genişlikte ve 200-400 metre uzunlukta da olabilir ve saatte 15 km hıza ulaşabilir.
Bu akıntıları nasıl tespit edebilir ve kapılmanın önüne nasıl geçebilirsiniz? Aşağıdaki işaretlere göz atın;
- Kıyı şeridine dik bir açıda hızla hareket eden bir su kanalı
- Kumsalın veya deniz kıyısının etrafındaki farklı renkteki su (Yeşil veya açık mavi ile çevrelenmiş beyaz bir bölge)
- Açık deniz yönüne doğru sabit bir şekilde akan, köpükten, deniz bitkilerinden ve kabarcıklardan oluşan bir bölge
- İçeri doğru akan dalgaların aksi yönünde sıkıştırılmış bir bölgede 5-10 metrelik bir boşluk.
Eğer yukarıda anlatılan şeylerden herhangi birini görürseniz şanslısınız. Çünkü bu, akıntıya kapılmadan önce onu farkettiğiniz anlamına gelir. O tarafa doğru yüzmeyin. Peki ya bu dört işaretten hiçbirini görmediyseniz? Haberler kötü, çünkü tehlikeli sualtı akıntılarının %80’i bakarak fark edilemiyor.
Unutmayın! Sualtı akıntıları kıyı boyunca herhangi bir yerde oluşabilir. Eğer belinize kadar suya girmiş halde orada duruyorsanız ve akıntının içerisine göğsünüze kadar girdiyseniz, sualtı akıntısı sizi kaparak açık denize doğru sürükleyebilir. Elbette genellikle yüzmeyi bilmeyen insanlar bunu yapıyor – bir yerde durarak kendi kendilerine eğleniyorlar. Hiçbir koşul altında insanlardan uzakta denize girmeyin ve tabii ki kırmızı bayraklara ve kumsalda bulunan uyarı işaretlerine dikkat edin.
Bir sualtı akıntısına kapılırsanız ne yapmanız gerekir?
1. Paniklemeyin!
Panik durumunda hareketlerimiz kendimizi koruma içgüdüsü tarafından kontrol edilir ve akıllıca kararlar almak daha zor bir hale gelir. Sualtı akıntısına kapıldığınız zaman gerçekten ne yapmanız gerektiğini biliyorsanız kurtulma şansınız var.
2. Gücünüzü koruyun!
Kıyıya yüzmeye çalışarak akıntıya karşı mücadele etmeyin. Maalesef bu bütün enerjinizi tüketmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kıyıya doğru yüzmek yerine kıyıya paralel yüzün. Eğer sualtı akıntısı dar ise (5 metreye kadar), çok çabuk bir şekilde akıntıdan kaçabilirsiniz.
3. Sualtı akıntısı geniş ise (20 metre veya daha fazla) ne yapmalı?
Bu durumda kurallara uyarak kıyıya paralel bir şekilde yüzseniz bile kaçmak çok kolay olmayacaktır. Ancak yine de kurtulamadığınızı farkettiğiniz an paniklemeyin! Sadece rahatlayın, çünkü ters akıntı çok uzun sürmeyecektir; yaklaşık 5 dakika içerisinde duracaktır. Durduğu zaman ilk olarak kıyıya paralel bir şekilde 50-100 metre yüzün ve daha sonra kıyıya doğru yüzün. Eğer direkt kıyıya yüzmeye çalışırsanız, akıntının her zaman aynı noktada tekrar başlama ihtimali olduğu için tekrar akıntıya kapılabilirsiniz.
Unutmamanız gereken önemli şeyler var!
1. Bir sualtı akıntısı sizi asla dibe çekmez
Sualtı akıntıları girdaplarla aynı şey değildir. Sizi su yüzeyi boyunca çekerler ancak asla denizin dibine çekmezler.
2. Bir sualtı akıntısının genişliği her zaman sınırlıdır
Genellikle genişlikleri 50 metreden fazla olmaz. Çoğunlukla 10-20 metreyi geçmezler. Kıyı boyunca 20-30 metre yüzdüğünüz zaman güvenli bir şekilde akıntıdan çıkabilirsiniz.
3. Bir sualtı akıntısının uzunluğu her zaman sınırlıdır
Su akışı her zaman nispeten hızlı bir şekilde zayıflar ve dalgaların pik yaparak kırılmaya başladıkları noktada sonlanır. Sörfçüler bu bölgeye “Hat” derler; genellikle kıyı şeridinden itibaren 100 metreden daha ileride olmazlar.
Lütfen arkadaşlarınıza bunları anlatın. Böylece sadece kendi hayatınızı değil başkalarının hayatlarını da kurtarabilirsiniz.
Comments
0 comment