Napoli’nin sembol oyuncularından Marek Hamsik, bu sezon Trabzonspor kadrosuna dahil oldu. Bordo-mavili kulüpteki hedeflerine ve yeni sezondaki beklentilerini kulüp dergisine verdiği röportajda anlattı.
Futbola başlangıç hikayesinin oldukça eğlenceli olduğunu belirten Marek Hamsik, "Büyükbabam benim için çok uzun zaman önce kararı vermişti. Çünkü bana aldığı o kramponlar aslında geleceğimin nasıl şekilleneceğini gösteriyordu. Tıpkı o şekilde de bir gelecek yaşadım. Futbola büyük bir ilgim vardı, kramponlarımı da aldıktan sonra resmi olarak futbol kariyerime başlamış oldum. Bana soracak olursanız kendi futbol tarzımı veya kendi futbolumu hücumcu bir orta saha oyuncusu olarak nitelendirebilirim. Ben gol atmaya çalışan, topla oynamayı seven, aynı zamanda takım arkadaşlarına alan oluşturmaya çalışan, top kendisine geldiğinde de basit oynamaya gayret gösteren biriyimdir. Genellikle tek dokunuşta veya maksimum iki dokunuşta takım arkadaşıma topu kazandırmayı hedeflerim. Umarım gollerime Trabzonspor’da da devam edip, takımımıza katkı sağlayabilirim" dedi.
"Dürüst olmaya çalışan bir oyuncuyum"
"Sizin karakterinizi ya da sizin liderlik özelliklerinizi değerlendirecek olan kişiler aslında takım arkadaşlarınız, teknik direktörünüz ve taraftarlarınızdır" diyen Hamsik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak sizin de gördüğünüz gibi ben dürüst olmaya çalışan, işini iyi ve profesyonelce yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Anne ve babamın da benden hep istediği bu olmuştur. Hep düzgün ve profesyonel bir hayat sürmemi istemişlerdi. Ben hiç kimseyle sorun yaşayan biri değilimdir. Basit ve dürüst olmayı tercih ederim. Tabii ki bunun saha içinde pozitif ve negatif yansımaları oluyor. Ben böyle biriyim ve hayatımı da böyle sürdürmeye devam edeceğim."
"Napoli benim ikinci evim"
Napoli'nin kendisi için ikinci evi olduğunu vurgulayan yıldız oyuncu, "Öncelikle şunu söylemeliyim ki Çin’den gelen teklif olmasaydı hayatımın geri kalanını Napoli’de sürdürecektim ve kariyerimi orada tamamlayacaktım. Napoli benim için harika bir dönem oldu İtalya’ya gidiş sürecimi ve ilk günlerimi hatırlıyorum. Napoli, Serie A’ya yeni dönüş yapan, tarihini yeni yeni hatırlayan, iyi, güçlü ve geleceği olan bir takım kurmaya çalışan bir kulüptü. Sonrasında iyi de bir takım kuruldu, bunu uzun süre devam ettirdiler. Şampiyonlar Ligi’nde ve UEFA Avrupa Ligi’nde uzun yıllar mücadele etmeyi başardılar. Bu sürecin sonunda, benim Napoli’deki son günlerimi de değerlendirecek olursak Napoli yeni kurulan bir takımdı, ilerleyen bir takımdı. Daha sonra benim de kaptanlık onuru yaşadığım o takımda taraftarlarla inanılmaz bir bağ kuruldu ve onlarla kurduğumuz bağ sonucunda çok güçlü bir takım inşa ettik. Orada geçirdiğim dönem benim için harika bir dönemdi ve bu asla değişmeyecek. Napoli’ye ilk geldiğimde 20 yaşında olan ve Serie A’da oynama fırsatı arayan genç bir oyuncuydum. Takımımız büyük bir takım ancak geldiğimde uzun yıllardır istediği başarıları elde edemeyen bir Napoli takımı vardı. Tabii ki bu da benim için büyük bir fırsattı. Hem Serie A’da hem de büyük bir takımda oynama fırsatı bulmuştum. Takımımız hep zirveyi hedefleyen bir takım oldu ve zamanla istediği başarıları elde etmeye başladı. Ben de az önce bahsettiğim gibi orada kaptanlık onuru yaşadım, şehrimizle ve taraftarlarımızla çok büyük bir bağ kurduk. Napoli şehrin benim ikinci şehrim. Oraya gittiğinizde sizi herkesin tanıması, herkesin yanınıza gelmesi size karşı çok özel bir bağ oluşturuyor. Napoli’yi ve şehrini ben ikinci evim olarak görüyorum" açıklamasında bulundu.
"Trabzonspor'a transferim çabuk ve net bir şekilde ilerledi"
Trabzonspor’a transfer sürecinin aslında gayet net ve çabuk şekilde ilerlediğini belirten Hamsik, "EURO 2020 öncesinde, kafamın rahat bir biçimde saha içinde olmasını istiyordum. Mental olarak transferi düşünmeden bir şampiyona oynamak istiyordum. Trabzonspor beni istediğini gösteren ve hissettiren en önemli takımdı. Dolayısıyla Trabzonspor'a transfer sürecimiz çok çabuk gelişti ve sonuçlandı" dedi.
"Trabzonspor'a transfer sürecimde Kucka ile konuştum"
Trabzonspor'a transfer sürecinde Kucka ile konuştuğunu belirten Hamsik, "Marek Sapara, Robert Vittek, Marek Cech, Matus Bero, Jan Durica, Tomas Hubocan hepsi benim milli takımdan arkadaşlarım . Ancak transfer sürecimde konuştuğum isim Kucka’ydı. Onunla çok fazla konuştuk. Takımdan, şehirden, taraftarlar ilgili ve benim bilmem gereken her şeyle ilgili tavsiyelerde bulundu. Çok güzel şeyler anlattı. Sizin de bahsettiğiniz gibi Trabzonspor’da oynayan tüm Slovaklar iyi izler bıraktılar. Ben de bu izi devam ettirebilmek, onların izinden gidebilmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Harika taraftarlarımız var"
Napoli ve Trabzonspor'un birbiriyle çok örtüşen özellikleriyle ilgili olarak ise Slovak oyuncu şunları söyledi: "Hep bunu söylerim aslında. Bu fantastik bir durum, gerçekten harika bir durum. Çünkü Trabzonspor’da ve aynı şekilde Napoli taraftarlarını düşünecek olursak hepsi takımları için ve futbol için yaşıyorlar. Takımın her şeyini takip etmeye çalışıyorlar ve her zaman takımlarının yanında olmaya çalışıyorlar. Belki oyuncular için kolay değil çünkü sürekli takımınızın iyiliğini isteyen o taraftarların mutlu edilmesi gerekiyor. Taraftarları her zaman mutlu etmek çok kolay değildir ama futbolcu için de en güzeli budur aslında. Onların mutlu olmasından daha mutlu eden başka bir şey yok. Dolayısıyla söyleyecek çokta fazla şey yok. Harika taraftarlarımız var ve bu da bize harika hissettiriyor. Şehre gelişimden bahsedeceksek olursam eğer sözleşme imzalamak için Trabzon’a geldiğimde havalimanına indiğim o ilk saniyede kapıdan çıktığımda birçok insanın, birçok taraftarımızın beni beklediğini gördüm. Bu bana gerçekten harika hissettirdi. Takıma katıldığımdaysa takım arkadaşlarımla tabii ki ilk gün kolay olmadı. Çünkü hep yeni yüzler var ve yeni bir oyuncusunuz. Tanımanız gereken yeni oyuncu arkadaşlarınız var. Ancak beni o kadar harika karşıladılar ki, o kadar sıcak bir karşılama yaptılar ki ilk günden itibaren hem çok cana yakın davrandılar ve hem de yardımcı olabilecekleri her konuda bana yardımcı olmaya çalıştılar. Buraya adaptasyonumu çok hızlandırdılar açıkçası" diye konuştu.
"17 numaranın anlamı"
Kariyerinde hep 17 numarayı tercih etmesiyle ilgili olarak ise Hamsik, "Aslında 17’den ziyade bana şans getiren rakam 7. Çünkü doğum tarihimde de birçok 7 rakamı var. Hayatımın en önemli zamanlarında da belki bana şans getiren numara olarak da hep 7 numarasını görmüştüm. Ancak 7 numara ilk geldiğim andan itibaren dolu bir forma numarasıydı. Başka bir numara tercih etmem gerekiyordu. Bende 7’ye en yakın 7 içeren 17’yi tercih ettim. Bana da kariyerim boyunca hep şans getirdi 17 numarası" sözlerini sarf etti.
"Şampiyonluğu kazanabiliriz"
Türkiye’ye gelerek kariyerinde yeni bir adım atan Slovak oyuncu, şampiyonluğu kazanabileceklerini belirterek, "Bu sezonla alakalı olarak tabii ki beklentiler hep yüksek çünkü çok iyi bir takım kurulduğunu zaten herkes görebiliyor. Kurulan takımda tek amacının ligi kazanabilmek, çok büyük başarılar elde edebilmek olduğunu zaten herkesin gördüğü bir gerçek. Aynı zamanda da bu oyuncular adına belki hocalar adına bir baskı oluşturabilecek bir durum ama futbol zaten böyle olması gerekir. Futbolda baskıyla mücadele edebilmeniz gerekir. Umuyorum biz de kurulan bu takımın hakkını verip takımımızın beklediği o şampiyonluğu o başarıyı kazanabiliriz ve taraftarlarımıza armağan edebiliriz" şeklinde konuştu.
"Abdullah Avcı ile futbola aynı yerden bakıyoruz"
Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı ile futbola aynı yerden baktıklarını söyleyen Hamsik, şunları ifade etti: "Buraya geldikten sonra, kendisiyle yaptığımız görüşmelerden sonra futbola dair fikirlerini ve futbolu nasıl gördüğünü, futbolu nasıl anladığını gördüm. Aynı şekilde benim de futbola böyle baktığımı gördüm. Bu beni sevindiren bir durum oldu. Çünkü futbola aynı yerden bakıyoruz ve aynı şekilde anlayıp aynı şeyleri görebiliyoruz. Hocamızın futbola dair fikirlerini çok beğendiğimi söylemem gerekir."
"Herkesin aynı gemide olması gerekir"
Başarı için hep birlikte aynı gemi içerisinde olmaları gerektiğini vurgulayan Hamsik, sözlerini şöyle sürdürdü. "Herhangi bir ligde şampiyonluk kazandığımı söyleyemem. Şampiyonluk kupası kaldırmadım. İtalya kupası ve Süper Kupa’yı kazandım ancak herhangi bir lig şampiyonluğunun coşkusunu yaşamadım. Bu soruyu cevaplamak o yüzden zor ama tecrübelerime dayanarak şunu ifade edebilirim ki herkesin aynı gemide olması gerekir. Herkesin aynı hedefe doğru odaklanması ve herkesin aynı şekilde sıkı çalışmayla birlikte tek bir hedefe doğru ilerliyor olması gerekir. Kupalar kazanabilmek ve belki de ligde başarı elde edebilmek adına birlikte hareket etmelisiniz. Zaten bunların olmadığı ortamda da herhangi bir başarının kazanılması çok mümkün değil diye düşünüyorum."
"Futbol oynadığım sürece bu saç tarzıyla devam edeceğim"
Saç tarzıyla ilgili olarak ise Hamsik, "14 yaşlarındayken buna benzer bir saç tarzım vardı. Bu saç tarzı o kadar karakteristik bir saç tarzı değildi. Normal hayat için belki bu biraz fazla sıra dışı saç tarzı, bunun farkındayım ancak şu an futbol oynamaya devam ediyorum. Belki futbolu bıraktıktan sonra yeni bir saç tarzı denemem gerekebilir. Bahsettiğim gibi biraz sıra dışı bir model normal bir hayat için. Ama futbol oynadığım sürece bu saç tarzının bana uğur getirdiğini düşünüyorum. Hep bu saç tarzıyla oynamaya çalışıyorum. On yedi rakamının uğurlu rakamım olduğu gibi aynı zamanda bu saç tarzının da benim için belki de uğurlu saç tarzı. Dolayısıyla futbol oynadığım sürece bu saç tarzıyla devam edeceğim ama bıraktıktan sonra yeni bir şeyler deneyebilirim" diyerek sözlerini tamamladı.
TRABZON (İHA)