Bir Destan,Bir Zafer:ÇANAKKALE ZAFERİ
Bugün Çanakkale Zaferi'nin 103. yıl dönümü.Bu yıl dönümde her sene olduğu gibi coşku doluyuz.Nedir bu Çanakkale destanı? Çanakkale: surları kemikten,harcı kandan yoğrulmuş kutsal toprak. kefensiz yatanların mekanı. Mekanınız nur dolsun.

Bir Fransız entelektüeli, Çanakkale Savaşı sırasında Trakya`da dolaşmaktadır. Ordusu en zor zamanında böylesine müthiş bir direniş sergileyen bir milletin cephe gerisinde ne yaptığını, nasıl yaşadığını merak etmektedir. Yolu bir kenar mahalleye düşer. Sokakta üç çocuk görür. Üstleri başları perişandır. Kıyafetleri çeşitli çuvallardan uydurulmuştur. Neşe içinde oynayan çocuklarla konuşmak ister. Öğrenir ki babaları cephededir. Tam o sırada kenardaki ha yıkıldı ha yıkılacak şekilde duran bir kulübeden çilesi yüzüne heybet olarak vurmuş epeyce yaşlı bir kadın çıkar. Çocuklara doğru seslenir: "Cihangir, Gazanfer, Muzaffer! Oğlum, çorba yaptım;gelin için!"

Fransız aydını o heybetli Anadolu ninesinin haykırdığı isimleri birer birer aklından geçirir ve “En mağlup zamanında bile çocuklarına Cihangir (cihanı fetheden), Gazanfer (kükremiş aslan) ve Muzaffer (zafer kazanan) ismi veren millet asla mağlup olmaz! der.

Tespiti doğruydu Fransız entelektüelin çünkü Türk milletinin mayasında gizliydi muzaffer olmak ve o mayada gizlenen ruh yeni bir destan yazıyordu 103 yıl önce.

Beş bin yıllık Türk tarihinden bir bal gibi süzülerek gelen, tarihi miras birikimimiz içinden Çanakkale Savaşı`nın özel bir yeri vardır. "Yenilmez Armada" ismiyle gururlanan ve o tarihteki dünyanın en güçlü donanması ve beraberindeki en az yarım milyon asker Türk askerinin iman gücü karşısında yenilmesiyle Çanakkale Destanı yazılmıştır. 250 bin asker şehit olmasıydı Çanakkale Zaferi de olmazdı.

Çanakkale önüne hınç, kin ve gururla gelen ve hemen Çanakkale Boğazı`nı geçebileceğini zanneden Haçlı Donanması, Türk askerlerinin iman gücünü ve Mustafa Kemal gibi bir komutanı bulacaklarını hiç hesaplamamışlardı. Karnı aç, ayağı çarıksız ve çoğu da silahsız Türk askerlerinin kazandığı zafer; imanın, vatan sevgisinin ve azmin zaferidir.103 yıl önce 18 Mart 1915`te Çanakkale Boğazı muhteşem bir zafere şahit olmuş ve Türk tarihine yeni destan eklemiştir.

103 yıl önce yedi düvel İngiliz`i, Fransız`ı, Avusturalyalı'sı, Hindu`su, Zencisi ile Türk`ün yurduna neden saldırdı? Neydi insanlıktan çıkmış bu yaratıkların amaçları? Bilindiği gibi 1914 Haziranı`nda 1. Dünya Savaşı başladı. Osmanlı Devleti de bir anda kendini bu savaşın içinde buldu. Dört yıl boyunca yedi cephede birden savaştı. Bu cephelerin her bakımdan en önemlisi Çanakkale Savaşları`dır. İtilaf Devletlerinin bir amacı da Çanakkale Boğazı`ndan geçerek İstanbul`u ele geçirmekti. Böylece ortakları olan Rusya`ya gerekli askeri yardımı kolaylıkla gönderebilecekler, Rusya`nın bol olan buğdayından yararlanacaklar yine Rusların, Almanlar karşısında rahatlamasını ve ayakta kalmasını sağlayabileceklerdi. Aynı zamanda İstanbul`un işgali ile Osmanlı Devleti savaş dışı bırakılabilecekti. Trakya`da Almanlara karşı yeni bir cephe açmayı da düşünüyorlardı.

Çanakkale Savaşları önce denizde sonra da karada yapılmıştır. Düşman deniz savaşlarında çok büyük kayıplar verdi. Türk savunmasını kırıp boğazları geçemedi.

Deniz savaşında başarısızlığa uğrayan itilaf devletleri Gelibolu Yarımadası`na asker çıkardılar. Seddülbahir, Arıburnu, Conkbayırı, Kumkale ve Anafartalar`da çok kanlı savaşlar oldu. Düşman silah, asker ve teknik bakımdan çok üstündü. Fakat Anafartalar grup komutanı Mustafa Kemal`in komutasındaki Türk askeri düşmanı kara savaşında da yenilgiye uğrattı. Mustafa Kemal, Çanakkale`de üstün başarılar göstermiş ve tarihe geçen şu konuşmayı yaparak askerlerini şevke getirmiştir. "Ben sizlere taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar yerimizi başka askerler alabilirler."

Çanakkale Savaşları tarihin kaydettiği en kanlı savaşlardan biridir. Düşman burada büyük kayıplar vermiştir. Bizim ise 250 bin şehidimiz vardır. Türk Milleti kendi toprakları üzerinde esaret kabul etmeyeceğini 250 bin pahasına da olsa ispatladı. Milli birlik ve beraberliğin, iman gücünün yokluklar içinde olunsa da büyük güçleri nasıl ezdiğini gösterdi.

Şair Mehmet Akif`in;

 

 "Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi,

 

  Yükleniyor en kesif orduların dördü beşi

 

  Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor

 

  Bir Hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor."

 

diye anlatmaya çalıştığı Çanakkale Savaşları Haç ile Hilal`in madde ve manada hesaplaşması ve tüm yokluklara rağmen Hilal`in zafer kazanması olayıdır.

Koca bir imparatorluktan arta kalan elimizdeki bu son vatan parçasını da Allah korusun kaybedersek artık bize başka vatan yoktur. Vatanımızın, devletimizin, istiklalimizin değerini bilmek zorundayız.

Çanakkale şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.

ASLA JURNALA YAZILMAZ ÇANAKKALE GEÇİLDİ DİYE...

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Comments

https://biliniyo.com/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Facebook Yorumları

Disqus Yorumları

smm panel Twitter Trend Topic Al