Obezite kronik bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Genetik ve çevresel faktörlerle de etkilenebilir. Vücutta yağ dokusunun artmasına sebep olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Obezite ile beraber genellikle görülen hastalıklar ise; koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağlarının yükselmesi, şeker hastalığı, gut hastalığı, eklemlerde kireçlenme, bazı kanserler, yemek borusu iltihabı, mide fıtığı, safrakesesi taşları, karaciğerde yağlanma, fiziksel aktivitede azalma, uyku apnesi, özgüven eksikliği sosyal yaşamdan uzaklaşma ve depresyon olarak sayılabilir. Bu sebeple de mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir sağlık sorunudur. Obezite tanısının konabilmesi ve bir bireye obez denilebilmesi için beden kitle indeksinnin 30 ve üzeri olması gerekmektedir. Beden kitle indeksi ise; kilonun, boyun metre cinsinden kareye bölünmesi ile elde edilir. Beden kitle indeksi; eğer 18.5-24.9 olduğunda normal, 25-29.9 olduğunda kilolu, 30 ve üzeri olduğunda obez, 40 üzerinde morbid obez olarak gruplandırılır.
1) Uykusuzluk kilo alımına yol açabilir:
Vücudun hem fiziksel, hem de zihnen dinlenmesi metabolizmanın daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Yeterli uyku olmadığı zaman vücut fizyolojik olarak strese girer ve metabolizma yavaşlar. Bununla beraber çoğu birey, strese girdiği zaman yemek yemeye yönelebilir. Bu sebeple de kilo alımı tetiklenebilir.
2) Stres obeziteye yol açabilir:
Stres, genel sağlık durumunu kötü etkilerken, kilo alımına da yol açar. Stres altında olan vücut yakıtları depolar ve metabolizma yavaşlar. Bu sebeple de karın bölgesinde yağlanma meydaana gelir.
3) Kullanılan ilaçlar kilo alımına sebep olabilir:
Depresyon, duygu durum bozuklukları, nöbetler, migren, tansiyon ve diyabet için kullanılan bazı reçeteli ilaçlar obeziteye sebep olabilir. Çeşitli steroitler, hormon tedavileri ve doğum kontrol hapları da yavaş yavaş kilo almına yol açar.
4) Bazı hastalıklar obeziteyi tetikleyebilir:
Kilo alımına sebep olan en genel tıbbi durum hipotiroittir. Tiroit hormonunun eksik olması sebebiyle metabolizmayı yavaşlar. Bu sebeple de iştah kaybına ve kilo alımına yol açabilir. Ani açlık ve aşırı yemelerin sebebi insülin hormunu olarak da karşımıza çıkabilir.
5) Menopoz obeziteye sebep olabilir:
Yaşın ilerlemesiyle metabolizma hızı da yavaşlamaya başlar. Hormonal değişiklikler sebebiyle iştah değişebilir, depresyon meyili artabilir ya da uykusuzluk ortaya çıkabilir. Bu durumda da kilo alımı tetiklenir. Menopoz döneminde kalça ve bacaklarda kilo kaybı yaşanır ancak karın bölgesinden kilo alınır. Egzersizle sağlıklı, kalori açısından kontrol altında, kalsiyum ve D-vitamini açısından zengin bir beslenme kombinasyonu menopozda alınan kiloların çözümüdür.
Obez olduğumu nasıl anlarım?
Obezite teşhisini yalnızca uzman bir hekim koyabilir. Ancak belirtileri takip etmek ve bir uzmana başvurmak için bazı noktaların bilinmesi gerekmektedir. İlk olarak boy ve kilo değerlerinin bilinmesi gerekmektedir. Beden kitle indeksinin bilinmesi oldukça önemlidir. Şayet beden kitle indeksi sonucunda ortaya çıkan sonuç 25 ile 29 arasında ise obezite başlangıcı, 30 ve üzeri ise obezitesiniz demektir.
Obezite tedavi süreci nasıldır?
İlk olarak hastaya gerekli tüm tahlil ve testler yapılmaktadır. Ardından kişiye özel bir diyet programı hazırlanır. Bu süreç; tıbbi beslenme tedavisi olarak adlandırılmaktadır. Bu tedavide kilo kaybı sağlanabilirse, cerrahi yöntemlere gerek kalmayabilir. Cerrahi müdahale gerekse dahi, hasta ameliyattan önce beslenme alışkanlıklarını değiştirmiş ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmiş olur.
Bu tedavi yöntemi ile beraber, egzersiz tedavisi de uygulanmalıdır. Egzersiz ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları hem ameliyat uygulanacaksa daha sağlıklı ve rahat geçmesini sağlar, hem de kilo kaybını sağlayarak tedaviye oldukça destek olur. Bu sebeple de obezite tedavisinin en önemli adımlarından biridir.
Cerrahi müdahalelerle obezite tedavisi:
Obezite için uygulanan en başarılı yöntemlerden biri mide küçültme operasyonudur. Bu işlemden sonra hasta kilo kaybı yaşar ve daha küçük porsiyonlarla daha çabuk doyma yaşar. Bununla beraber uygulanan birçok obezite cerrahisi ameliyatı vardır. Bu yöntemler içerisinde hasta için en uygun olan yöntem tercih edilir. Obezite ve obezite başlangıcında olan kişiler ciddi risk altındadırlar. Bundan dolayı da kısa sürede tedavinin tamamlanması oldukça önemlidir.
Bariatrik cerrahi ismi ile bilinen mide küçültme ameliyatı, hastanın ilaç tedavisi, diyet ve egzersizler karşısında yeterli kilo kaybını sağlayamaması durumunda tercih edilen cerrahi bir operasyondur. Hastanın bünyesi, sağlık durumu ve buna benzer kriterleri uzman doktorlar tarafından incelenerek gerçekleştirilen bariatrik cerrahi operasyonları ile kırk ila yüz kilo arasında zayıflamak mümkündür. Genel anlamda hastanın midesinin yaklaşık oranla %80’inin cerrahi operasyonla alınıp hayatına devam etmesini amaçlayan mide küçültme ameliyatı sonrasında hasta küçülen midesi nedeni ile daha az yeme ihtiyacı hissedecek ve zayıflayacaktır.
Bariatrik cerrahi yöntemi yalnızca hastanın zayıflamasında etkili değildir. Aynı zamanda hastanın kilo nedeni ile yakalandığı pek çok rahatsızlığında ortadan kaldırılmasında da bariatrik cerrahinin oldukça büyük bir önemi bulunmaktadır. Diğer pek çok cerrahi zayıflama tedavisine oranla daha kolay gerçekleştirilen mide küçültme ameliyatı aynı zamanda hastanın daha çabuk iyileşmesine ve hastanede değil evinde istirahat etmesine olanak sağlamaktadır.
Mide Küçültme Ameliyatı (Bariatrik Cerrahi) Kimlere Yapılır?
Sağlık alanında hastalıklar ile mücadelede uygulanan cerrahi yöntemlerde olduğu gibi bariatrik cerrahide ameliyat öncesi pek çok ölçümün yapılması, hastanın baza ölçümlerinin alınması gerekmektedir. Bu anlamda ameliyat kararı öncesinde hastanın metabolizma hastalıkları ve endokrinoloji uzmanları tarafından muayene edilmesi, uygun görülmesi halinde ameliyata karar verilmesi oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra bariatrik cerrahi her zaman son seçenek olarak tercih edilmelidir.
Hastanın ilaç tedavisi ve egzersizler ile kilo verememesi, diyetisyenler tarafından hazırlanan diyet listesinin işe yaramaması sonucunda bariatrik cerrahi yöntemine başvurulmalıdır. Bariatrik cerrahide hastanın yaş kriteri de oldukça önemlidir. Bu anlamda 18-65 yaş aralığındaki hastalara bariatrik cerrahi uygulanması uygun görülmektedir. 18 yaşının altındaki hastalar için ebeveyn izni, 65 yaş üstü hastalar için ise gerekli incelemeler sonucunda doktor izni şart koşulmaktadır.
Mide Küçültme Ameliyatı (Bariatrik Cerrahi) Çeşitleri Nelerdir?
Bariatrik cerrahinin günümüzde uygulanan iki farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunlar ‘Gastrik Bypass’ ve ‘Sleeve Gastrektomi’ ismi verilen cerrahi operasyonlardır. Her iki yöntemde obezite hastalarında kilo kaybının yaşanması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda tüm dünyada bu iki bariatrik cerrahi yöntemi arasında en çok tercih edilen ameliyat ‘Sleeve Gastrektomi’dir.
Her iki yöntem birbiri ile aynı temel mantığa dayansa da ‘Gastrik Bypass’ yönteminde hastanın alınarak küçültülen midesi direkt olarak ince bağırsak ile birbirine bağlanmaktadır. Bu sayede hastanın yediği yemeğin on iki parmak bağırsağına ulaşmadan atılması sağlanarak hastanın daha hızlı kilo vermesi amaçlanmaktadır. Her iki bariatrik cerrahi yöntemi de hastanın diğer yan hastalıklarına bağlı olarak yapılmaktadır. Bu anlamda hastanın tedavisinde kullanılacak olan bariatrik cerrahi yöntemini belirleyen en büyük faktör hastanın sahip olduğu yan hastalıklardır.